Meram Mutlu Son Masaj Esra Hanım

Meram Mutlu Son

Meram Mutlu Son O herkese aslolanır esasen, biliyorum.” “Ne o, kıskandın mı?” “Hayır, ne kıskanması! Fakat yakıştıramadım. Doğal sen bilirsin, birazcık süre geçirirsen görürsün aslına bakarsan. Şimdi benim çok önemli işlerim var. Bu akşam gidiyorum.” Şaşıran Fuat ani bir tepki gösterdi. “Ne! Nereye gidiyorsun?” “Sana bahsettiğim iş teklifi vardı ya. Oldu o iş.” “Bu kadar çabuk mu? Benle mevzuşmadan mı gidecektin?” “Öyle gerekti. Hem sonsuza kadar gitmiyorum ya. Hem sana anlattığım zamanlarda sen hep kavga çıkardın.”

“Gitmeni pek istemiyordum fakat bir yolu bulunurdu, bu kadar çabuk olacağını tahmin etmiyordum. Yoksa işin içinde başka biri mi var?” “Hayır, hem başka biri diye neyi, kimi kast ediyorsun?” “Sen daha iyi bilirsin. İskender geldi, bu iş çıktı birden, veya şu geçen gün tanıştırdığın adam. Ofiste de vardır bazı fanatiklerin…” “İskender’in iş için araya girdiğini tahmin etmiyorum. En azından ben bu şekilde bir şey bilmiyorum. Sana mevzuyu açmış olduğumda adam gibi konuşabilseydik bunlar olmazdı. Gereksiz kıskançlık yapıyorsun fakat ben de senin bu tavırlarından bıktım artık.

Meram Mutlu Son

Meram Mutlu Son Böyle olmayacak.” “doğal bu şekilde diyorsun. Senin etrafında birileri olunca güzel, benim işimi takdir eden hanımefendiler çıkınca hoşlanmıyorsun.” “hanımın vardır bir hesabı.” “işte bu erkeklerin de vardır bir hesapları. Senle beraber olmak istiyorlar. Sen de yüz veriyorsun. Hele o İskender’le nasıl birlikte oldun anlamıyorum.” “Ben senin geçmişinle ilgili mevzuştum mu? Hem o ne biçim söz?” “Geçmişimle ilgili aklında var galiba bir şeyler. Her neyse sana haber vereyim demiştim ama senin umurunda değil ve beni bırakıp gidiyorsun.” “Gidiyorum, sanki senin çok umurundaydı benim işlerim.

Senin, benim dediklerimi, isteklerimi meydana getirmeye niyetin yok. En iyisi benim gitmem, bir süre ara vermemiz iyi olacak kim bilir.” “Daha fazlasını veremem. Ben senin isteklerini oluşturmaya başlarsam, mahvedersin sen. Ele güne rezil edersin beni. Benim bir saygınlığım var ve bu dünyadaki her şeyden önemli.” “Yaa, demek öyle, iyi saygınlığınla seni bir süre baş başa bırakayım. Ben gidiyorum. Kapıyorum.”