Meram Mutlu Sonlu Masöz

Cinder durağan duran sayborg eliyle, titreyen diğer elini kavradı. Birilerinin, ona nasıl yaşaması gerektiğini söylemesinden sıkılmıştı. İnsanların ona biçtiği rollerden ziyade, gerçekte kim olduğunu keşfetmeye niyetliydi. “Eee… Cinder?” “Avrupa olabilir.” Sırtını sandığa yaslayarak, düz oturmaya ve kendinden kesin görünmeye Meram Mutlu Sonlu Masöz çalıştı. “Evet, Avrupa’ya gidiyoruz.” Kısa bir sessizlik oldu. “Bunun özel bir sebebi var mı?” Cinder, Thorne’un gözlerine baktı ve sözlerini özenle seçtiği kısa bir sessizliğin peşinden konuştu.

Ay Ülkesi veliahdı hikâyesine inanıyor musun?” Thorne, çenesini iki avucunun arasına yasladı. “elbet.” “Hayır. Onun hâlâ hayatta olduğuna inanıyor musun, demek istedim.” Thorne sanki karşısında ona sevimlilik yapan bir kız çocuğu varmış benzer biçimde gülümsedi. “Çünkü ilk problem çoook belirsizdi. Evet, elbette onun hayatta olduğuna inanıyorum.” Cinder başını şaşkınlıkla geriye attı. “Öyle mi?” “Evet. Bunun bir komplo teorisi olduğuna inanan insanların bulunduğunu biliyorum fakat Kraliçe Levana’nın o yangından sonraki aylar boyunca hakkaten paranoyakça davranılmış olduğunı duydum.

Meram Mutlu Sonlu Masöz

Ki o sırada artık kraliçe duyuru edildiği için böyle bir ruh hâlinde değil, son aşama neşeli olması gerekirdi, haksız mıyım? Prensesin bir halde sağ olduğunu biliyordu bence.” “Evet, ama… Bunlar bir tek bir hikâyeden ibaret olabilir,” dedi Cinder, niçin ona itiraz etme ihtiyacında hissettiğini bile anlamadan. Belki de gerçeği öğrenene kadar, kendisi bu hikâyelere asla kulak asmadığı için.”. Thorne omuz silkti. “Bunun Avrupa ile ne alakası var?” Cinder onunla karşı karşıya olabilmek için oturduğu yerde döndü, sonra bağdaş kurdu. “Avrupa’da yaşayan bir kadın var. Ya da en azından, eskiden orada yaşıyordu. Adı Michelle Benoit.

Kendisi eskiden orduda bir pilottu ve onun kayıp prenses ile bağlantılı olduğunu düşünüyorum.” Sırrını açık edebilecek herhangi bir şey söylemediğini umarak ağır bir nefes aldı. “Bunu nereden öğrendin?” “Bir android söylemiş oldu. Bir kraliyet androidi.” “Ah! Kai’nin androidi mi söyledi?” dedi İko, heyecanla Kai’nin internet sayfasındaki fanatik sayfalarını duvardaki ekrana getirerek. Cinder iç geçirdi. “Evet, Yüce Majestelerinin androidi.” O sırada Cinder farkında olmasa bile, sayborg beyni, android Nainsi’nin söylemiş olduği her şeyi sanki bir gün lazım olabilecek bir bilgi bulunduğunu bilirmiş gibi kaydetmişti.